BASIN VE KAMUOYUNA

03 Haziran, 2011
8793
 
BASINA VE KAMUOYUNA


01 Haziran 2011 tarihinde Akp genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır için İstanbul da açıklamış olduğu projelerin Diyarbakır gündemine bir şey katmadığı gibi bölgenin gerçek gündeminden saptırılmasını da iftira ve yalanlarla süsleyerek daha çok maneviyat politikaları üzerinden ses getirmeye çalışırken bir taraftan da Diyarbakır’dan yükselen halkın gerçek sesini duymazlıktan gelmiştir. Her zamanki gibi. Halkın unutmaz belleğinden de ne kadar uzak olduğunu apaçık göstermiştir. Ayrıca bu projeleri İstanbul da açıklaması hükümetin Diyarbakır ve bölge halkını ne kadar önemsemediğinin göstergesi olmakla birlikte adeta padişahlık dönemi bir yönetim anlayışıyla sizin için her şeyin en iyisini biz biliriz mantığı ve diktasıyla hareket etmeye ve kendi bilincini dayatmaya devam etmektedir. Hükümetlerin esas görevleri içerisinde bulunan hizmetleri veya projeleri halka bir lütuf gibi göstermesi de dikkatlerden kaçmamıştır.

Diyarbakır istasyon meydanındaki Başbakanın konuşmasında yıllarca bölge halkı üzerindeki asimilasyon politikalarının itiraf ederken diğer taraftan da tüm kentlerde organize, tek tip dayatma projelerle kent kimliği ve mimari dokuyu bilinçli ve büyük bir talanla asimile ettiğini bir hizmet politikası olarak sunmasının altında farklı bir asimilasyonun kokularını duymakta ve korkularını taşımaktayız.

8 bin yıldır aralıksız yerleşim görmüş, günümüzde de yerleşim yeri olma özelliğini sürdüren ve yerleşim sürekliliğinin farklı dönemlerine ait izlerini yeraltında ve yer üstünde taşıyan tarihi ve kültürel zenginliği ile Diyarbakır’ın kentsel kimliğini yansıtan Kentsel Sit olan Sur içinde kentsel dönüşüm projeleri geliştirerek tarihi Sur içinin rant çevrelerine peşkeş çekmek, kentsel kimliğini ve tarihi dokusunu yok etmek olacaktır. 9 yıllık akp medeniyetsizliğinin göstergesi ve görseli olan TOKİ yağmasına teslim olmayacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır surlarının himayesine alması ile kentimizde tarihi değerlerimizin korunacağı konusunda ümitlenmişken başbakanın böylesi bir projeyi açıklaması ümitleri kaygıya dönüştürmüştür.

Başbakanın da bilmesi gerekir ki Kentsel Sit alanlarında köklü yıkımlardan öte koruyan, fiziki, sosyal ve ekonomik iyileştirmeyi hedefleyen sağlıklaştırma projelerinin yapılması gerekir.

Dicle vadisi projesini kendi projesi gibi gösteren iktidar, ki yarışma ile elde edilmiş bu projede de kaygılarımızı ve hassasiyetlerimizi dile getirmiştik, Dicle vadi projesine Lüks konut alanları eklemek suretiyle buradan da belli bir kesime rant yaratmayı hedeflemektedir. Bu yapılaşma Dicle vadisinin ekosistemini, yüzlerce kuş türünün yaşamını ve diğer canlıların barınaklarının yok edeceğinin de bilinmesi gerekir. Bu konuda tüm doğa ve çevre dostlarını Dicle vadisini incelemelerini, doğal yaşamını araştırmalarını ve projenin insani ve doğal yaşam boyutlarına indirgenmesi için bizim ile dayanışmaya çağırıyoruz.

Barış, demokrasi ve özgürlük kavramlarının tesis edilmediği bir ortamda, akıldan uzak projeler ile kamuoyunu kandırmayı hedefleyen AKP hükümetinin çabası boşa çıkacaktır. 
           
                                                                                                                                                                                                                                                                       

           TMMOB MİMARLAR ODASI
               DİYARBAKIR ŞUBESİ