Çerezler & KVK (Kişisel Verileri Korunması) Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için aydınlatma metni ve çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Garo Paylan: Sur’da tarih, hafıza ve kültür katlediliyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi, 14 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü.
Bütçe görüşmeleri sürerken Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki son durumu değerlendirdi.
“Ülkemizde her gün kültür cinayetleri işleniyor” diyerek sözlerine başlayan Paylan, Diyarbakır Sur’da tarih, hafıza ve kültürün katledildiğini söyledi.
“Sur’un 7 binlik tarihi var. Hepimizin ataları, Ermeniler, Süryaniler, Türkler, Kürtler, hep beraber orada bir tarih yaratmışız. Hafızamız var…” diyen Paylan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her gün o daracık sokaklarda yürümüş insanlarımız. O sokakları, evleri inşa etmiş. O evleri bazalt taşlarından Agop Ustalar, Ohannes Ustalar, Mehmet Amcalar inşa etmişler ve bir tarih yaratmışlar. Maalesef, o 7 bin yıllık tarih katledildi.”
“Sur’da arkeolojik bütün katmanlar yok edildi”
Sokağa çıkma yasakları döneminde Başbakan olan Ahmet Davutoğlu’nun “Sur’u Toledo gibi yapacağız” sözlerini hatırlatan HDP’li vekil, Sur’daki bütün tarihi binaların yıkıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyarbakır Toledo yapılacağına, maalesef bir beton merkeze dönüştü. Hafızamız, hatıramız, tarihimiz, kültürümüz katledildi.
“Diyarbakır, Sur katman katmandır. Kentte de katman katman arkeolojik yapılar, kalıntılar var. Toledo iddiasıyla binalar yapılırken kazılar yapıldı ve bu sırada arkeolojik bütün katmanlar yok edildi. İşte böyle bir cinayetle karşı karşıyayız.”
Paylan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u Sur’a davet ederek “bu cinayeti durdurmak üzere sorumluluk alması çağrısı yaptığını” da söyledi.
“Demografik suç işleniyor”
Sur’da aynı zamanda ‘demografik bir suçun’ da işlendiğini belirten Garo Paylan, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
“Diyarbakır Surlular, oradan sürüldüler. Diyarbakır Sur’da genellikle yoksullar yaşardı. Şimdi bu binaları yapıyorlar, bu binaları 500 bin liraya o yoksullara öneriyorlar. Önceden siz orada yaşıyordunuz, gelin bu binaları size 350 bin liraya verelim diyorlar. Diyarbakır, Surluya bu binaları 350 bin liraya değil 350 liraya verseniz alamaz bu binayı, çünkü yoksul…
“Diyarbakır Sur, ancak Diyarbakır Surlularla beraber kültürünü koruyabilir. Demirciler Çarşısı’ndaki ustalar, eğer ki orada çalışabilirse Diyarbakır’da bir kültür var diyebiliriz. Aksi takdirde siz oraya bir takım zenginleri getirmeye kalkarsınız, onlar orada yaşarlar ama Diyarbakır, Sur’un kültürü yok olur.”
Bu yıl Dünya Kültürel Mirası Komitesi Konferansı’nda Sur’un Orta Çağ’a ait kent dokusunun bozulmuş durumda olduğunun tespit edildiğini söyleyen Paylan, “Türkiye hükümetinin kültürel ve kentsel dokunun korunması anlamında sorumluluğunu yerine getirmesi çağrısı yapıldı” dedi ve hükümetten bununla ilgili bir şey duyamadıklarını sözlerine ekledi.
“Türkiye’nin ortak kültürüne hep beraber sahip çıkalım”
‘Arkeolojik cinayetlerin’ Diyarbakır Sur’da yaşandığı zaman Türkiye’den ses çıkmadığını vurgulayan Paylan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin İstanbul’u da bizim, Diyarbakır’ı da bizim diyebileceksek; Van’ı da bizim, İzmir’i de bizim diyebileceksek, Türkiye’nin ortak tarihine, ortak kültürüne hep beraber sahip çıkabiliriz.”
Haber kaynağı: https://gazetekarinca.com/2019/11/paylan-surda-tarih-hafiza-ve-kultur-katlediliyor/