KENT ORMANIMA DOKUNMA!

25 Temmuz, 2019
3268

BASINA VE KAMUOYUNA

basin21x1.jpg (570×570)

Kentler, doğal ve kültürel birçok unsurun birlikte ve karşılıklı etkileşim içinde olduğu yaşam alanlarıdır. Bu doğal ve kültürel kaynakların koruma ve kullanım kültürünün oluşması, kentlerde çevre sorunlarının giderilmesini ve önlenmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla kentleri şekillendiren imar planı tasarımlarında insan ve çevre ilişkisinin  önemi dikkatlice göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu kapsamda değerlendirildiğinde imar planlarında bir yeşil alan olan Kent Ormanı kavramı da ortaya çıkmış ve zamanla kentlerde oluşturulmaktadır. Kent ormanları sürdürülebilir kent yaşamını güvence altına almak ve kent toplumunun fizyolojik, psikolojik,  toplumsal, moral düzeyine önemli katkılar sağlamak üzere orman ekosistemlerinden oluşturulan alanlardır. Uygun planlama ilke ve yaklaşımları doğrultusunda oluşturulan kent ormanları kentsel alanlara yönelik birçok işlevi yerine getirir. Bu işlevlerden birkaçını sıralarsak;.

Ekolojik İşlevleri; Kent iklimini iyileştirme ve hava kalitesini yükseltmek,Su kaynaklarının kullanım döngüsü ve korunmasını düzenlemek,Toprak kaynaklarını korumak,Çöplük ve atık depolama alanlarını ıslah etmek, Biyolojik çeşitliliği korumak ve geliştirmek.

Sosyal İşlevleri; Kent halkının sağlığına katkı sağlamak,Görsel güzellikler sunmak,Doğa ve çevre eğitimi için ortam oluşturmak,Rekreatif hizmetler vermek.

Ekonomik İşlevleri; Hava kirliliği, Isı adası oluşumu, Sera etkisi gibi çevre sorunlarının neden olduğu kayıpları azaltmak, Enerji tasarrufuna yönelik katkılar sağlamak, Bitkisel besin maddeleri sağlamaktır.

Diyarbakır Kent ormanı kapsamında değerlendirildiğinde;

Mahabad bulvarı ve Talaytepe,Mastfıroş Tepeleri arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından planlanan Kent Ormanı, Kentimiz için çok büyük doğal bir değerdir.  Kentin en büyük yeşil alanı konumundadır.

Diyarbakır büyük şehir belediyesinin kent ormanı ile ilgili 2006 yılınazım imar planına göre kent vizyonu belgesinde; “kentin, gelecekte sağlıklıve yaşanabilir bir çevrede, kentin tarihsel birikimine dayalısosyal, ekonomik, kültürel ve mekansal kimliğinin korunduğu, geliştirildiği, çağdaşyaşamın gerektirdiği tüm olanakların kentte yaşayanlara ayrım gözetmeden sunulduğu, kentin yapılanmasında kentlilerin söz sahibi olduğu, dışdünyaya açık bir bölge merkezi olması“ şeklinde belirtilmiştir.

Ancak bilindiği üzere Çevre ve şehircilik bakanlığı kent ormanı alanının yaklaşık 3000 dönümünü yapı rezerv alanı oalarak değiştirmiştir. Böylesi bir değişim kararında yerel yönetimler, meslek örgütleri ve kentilinin de söz hakkı vardır. Ancak son yıllarda uygulanan yereli dikkaate almama pratiği bu kararda da kendini göstermiştir. Yani direkt Ankara merkezli bir karar alınmış ve uygulanmaya çalışılmaktadır.

Kent ormanının 6 ayrı bölgesinde çeşitli nitelikte büyük ağaçlar ekilip dikilerek yeşil alan düzenlenmesi yapılmıştır. Bu kararın uygulanması binlerce ağacın kesimine yol açacaktır.

Kentin hakim rüzgarı kuzeybatısından geldiğinden kentin gelişim planlarındaki ana arterler, bulvarlarda kuzeybatı aksında dizayn edilmiştir. Böylelikle kuzeybatıdan esen hakim rüzgarlar tepede olan kent ormanı içerisinden ana arterler ve bulvarlar aracılığıyla kentin iç kısımlarına kadar rahatlıkla ulaşabilmektedir. Yani kent ormanı bu yönüyle kentin adeta akciğer ,ana arterler ve bulvarlar ise bir nevi damar niteliğindedir.

Günümüzde çevre sorunları çeşitlenerek artmaktadır. Doğayı ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Hava kirliliği ise canlıları etkileyecek en önemli tehditlerden biridir. Kent ormanının yapılaşmaya açılması kent sağlığını da ciddi anlamda riske atacaktır. Şöyle ki; kent ormanının yapılaşmaya açılmasıyla oluşacak hava kirliliği felç, kalp hastalıkları, akciğer kanseri, kronik ve akut solunum yolu hastalıkları ,astım gibi hastalıkların artmasını sağlayacaktır.

Bu değişim kent iklimini de değiştirecektir. iklim değişikliği ve hava kalitesi gözönüne alındığında kentin temiz havaya ve kaliteli yaşama ihtiyaç duyduğu tartışma götürmez bir gerçekliktir.

Kentin hızla sanayileşmesi ve nüfus artışı değerlendirildiğinde ortalama günlük hava temizleme kapasitesi için insan başına 20-25 ağaç ihtiyacı olduğu görülmektedir. Bu ihtiyaç tam karşılanmadan var olan böylesi bir yeşil alanın yapılaşmaya açılması akıl alır bir şey değildir.

Anayasanın 56.maddesi  “herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesi önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. “ hükmünü içermektedir. Dolayısıyla anayasadan da anlaşılacağı üzere Devletin görevi yıkmak değil yapmak ve korumaktır.

Çevre ve Şehircilik bakanlığının Kent Ormanını Yapı rezerv alanına dönüştürmesine karşılık TMMOB AMED ve Diyarbakır Barosu hukuki süreci başlatmış ve toplumsal duyarlılık için çalışmalar yapmaktadır. Ancak böylesi önemli bir konuda Kentin diğer Dinamiklerinin sessizliğini bozması da gerekmektedir.

Aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde kentin diğer tüm belediyeleri bu kararın iptali için gerekli sonuç alıcı girişimlerde bulunmalıdır.

Tüm bu veriler çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından  “Yapı  Rezerv  Alanı “ olarak ilan edilen Kent Ormanına yönelik bu kararın biran evvel durdurulup proje alanının yeşil alan olarak koruma altına alınması çağrısını tekrarlıyoruz.

TMMOB AMED İL KOORDİNASYON KURULU