TMMOB Hep Söyledi!

21 Nisan, 2011
8502

“Açılım” politikalarıyla halkın seçtiği Kürt siyasetçileri hapse atan, “ileri demokrasi” anlayışıyla basılmamış kitapları toplatan AKP’nin baskıcı, zorba uygulamalarıyla bir seçime gitmenin endişesini taşırken, yaşanan son gelişmelerle kaygılarımız bir kat daha arttı.

Seçim barajı ve bağımsız adayların seçimlere katılım için yatıracakları teminatın artırılmasıyla halkın iradesinin Meclis’e yansıtılmasını engellemek yetmezmiş gibi şimdi de YSK kararıyla bağımsız adayların ve partilerin önü kesilmeye çalışılıyor.

TMMOB hep söyledi:

Partilerin demokratik işleyişe sahip olması için: Siyasi Partiler Yasası değiştirilmelidir. Halkın, siyasi görüşleri doğrultusunda hiçbir engelle karşılaşmadan siyasi partilere üye olması ve çalışma yürütmesi önündeki engeller kaldırılmalıdır. Partilerin etkinliklerini sürdürebilmesi güvence altına alınmalıdır; bu güvence için uluslararası hukukun kısıtlamaları ve sınırlamaları gözetilerek ulusal hukukta gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Parti genel başkanlarını aşırı yetkilerle donatan tüzük hükümleri iptal edilmelidir. Partiler sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve sendikalarla organik ilişkiler kurabilmelidirler. Partilerin ekonomik kaynakları ve harcamaları saydamlaştırılmalı; üyelerin, halkın denetimi etkinleştirilmelidir. Partilerin politikalarının belirlenmesinde parti içi demokrasi ve üyelerin söz, karar sahibi olması sağlanmalıdır. Üyelerin parti çalışmalarına, yönetim ve denetime geniş ölçüde katılmaları sağlanmalı; yönetici diktasının kurulmasını engelleyecek düzenlemeler yapılmalıdır. Yüz kızartıcı suç işlememiş, siyasi nedenlerle mahkûm edilmiş kişilere parti kurma ve yöneticilik yapma hakları sağlanmalıdır. Irkçı, gerici, savaş kışkırtıcısı, halk düşmanı partilerin kurulmasına izin verilmemelidir. Kadınların, toplum yaşamına ve siyasete aktif olarak katılmaları teşvik edilmelidir. Partilerin hazine yardımlarından adil şekilde yararlanması sağlanmalıdır.

Seçimlerin demokratikleşmesi için: Seçim sistemi “temsilde adalet” ilkesi çerçevesinde düzenlenmeli, Seçim Yasası değiştirilmeli, seçimlere katılan partilerin aldıkları oy oranında parlamentoda temsili sağlamalı, baraj uygulaması kaldırılmalıdır. Seçimlere katılan partilere eşit koşullar tanınmalı, her türlü anti-demokratik uygulama kaldırılmalıdır. Seçim harcamaları ve bu harcamaların kaynakları seçimlerden önce açıklanmalı, yargı ve seçmen denetimine tabi tutulmalıdır. Partilerde adaylar önseçimle belirlenmeli, önseçimlerde delege sistemi yerine doğrudan temsil uygulanmalıdır. Genel seçimlerde tercihli oy kullanılması sağlanmalıdır. Partilere seçimde işbirliği yapma olanağı sağlanmalıdır. Seçenlere seçilmişleri geri çağırma hakkı verilmelidir. Yüz kızartıcı suçlar hariç bu ülkede yaşayan hiç kimsenin, siyasi nedenlerle seçme ve seçilme hakkı sınırlandırılmamalıdır. Yurtdışında çalışan yurttaşlarımıza Türkiye’deki seçimlerde oy kullanım hakkı tanınmalıdır.

Ancak tüm bu sorunlar biliniyor, yaşanıyorken ve çözüm önerileri TMMOB tarafından da ifade edilmişken; YSK’nın bu seçimlere yönelik aldığı kararlarla özellikle BDP tarafından desteklenen bağımsız adayların ve ÖDP’nin seçimlere katılımının engellenmesi tüm toplumu kaygılandırmaktadır.

Seçime sokulmayarak, kişilerin ve partilerin siyaset yapma hakkının ellerinden alınması bir yana, bu şekilde gidilecek bir seçim sonrasında oluşacak TBMM’nin meşruluğu da tartışmalı hale gelecektir.

Ülkemiz insanı yaratılan bu gerginlik ortamını hak etmemektedir.
TMMOB seçimlere yönelik bu gelişmeleri kaygı ile izlemektedir.
 
Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı