“Halkların İradesine Saygı, Ambargoya Son”

12 Şubat, 2013
25013
“Halkların İradesine Saygı, Ambargoya Son”

İNSANİ VİCDANİ VE POLİTİK SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRELİM


Halkların eşitliğini, özgürlüğünü ve demokratik değerleri esas almak yerine, ekonomik ve politik çıkarlar temelinde Ortadoğu’da oluşturulan sistem bugün çökmektedir. Hiçbir şekilde halkların isteklerine uygun olmayan bu rejimlerin yıkılması kaçınılmaz olmuştur. Bir yanda, şekli değişimi arzulayan uluslararası sistem öte yanda ise; diktatöryel sistemleri destekleyen odaklar söz konusudur. Halkların demokrasi, eşitlik ve özgürlük istemleri temelinde gelişen mücadeleler de bu sürecin üçüncü aktörü konumundadır.

Suriye’de hem insani hem de politik olarak büyük kayıplara yol açan savaş Suriye halklarını ciddi bir trajediye sürüklemiştir. Bunun yanında Suriye Kürdistanı, kendi öz gücüne dayalı, halkların ve farklı inançların kendi öz yönetimi temelinde örgütlenmiş, bu iç savaş ortamında bir “ Barış Adası” konumunda bir alan olarak öne çıkmıştır. Fakat bu barış adası hem Suriye’nin mevcut diktatörlük rejimi tarafından hem de muhalefet görünümlü ve rejimden farklı bir yönetim amacı olmayan güçler tarafından tehdit edilmektedir. Bu tehdit kendini bir yandan Serêkanî’de olduğu gibi Türkiye destekli çeteler tarafından savaş geliştirilerek sürdürülmek istenmektedir. Diğer yandan insani ihtiyaçlara getirilen ambargoyla halk açlık ve yoklukla terbiye edilmeye çalışılmaktadır. 

AKP hükümeti söylem düzeyinde insani yardımları; mezhep, din ve etnik farklılık gözetmeksizin yaptığını iddia etmekte, pratikte ise Suriye Kürdistanına açılan sınır kapılarını  insani yardımlara kapatmaktadır. Suriye halklarının iradesini esas aldığını iddia eden hükümet Serêkanî’de halka saldıran çetelere fiili destek vererek yeni bir savaş cephesi açmaktadır. Bu tablo karşında eşitlikten, özgürlükten ve demokrasi ile insan haklarından yana olan herkesin alması gereken tavır açıktır. Suriye Kürdistanına insani yardım götürmek ve bunun önündeki engellerin kaldırılmasını talep etmek her şeyden önce insani bir tutumdur. Ortadoğu’da “İkinci Bir Gazze” ye kimsenin seyirci kalma lüksü yoktur.

Bu temelde Nusaybin- Qamışlo, Şenyurt-Dırbesiyê ve Ceylanpınar- Serêkanî’de sınır kapılarının insani yardıma açılmasını ve yardım kampanyası önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, Ceylanpınar- Serêkanîyê sınır kapılarının çetelerin geçişine kapatılmasını talep ediyoruz.